C'est Turc! QUAND JOHNNY CHANTE EN TURC

 
Imaginez donc notre rocker national, le célèbre Johnny Halliday, avec sa voix chaude et rocailleuse, chanter en turc... Un délire ? Un fantasme ? De la science-fiction ? Aaaah que pas tant que ça !! :-) Figurez-vous que l'idole des foules a déjà été "allumer le feu" en Turquie, dans les années 60, et dans la langue du cru siouplaît ! Eh oui ! Il a même sorti un 45 tours en turc, qui est aujourd'hui un collector très rare, dont un exemplaire a récemment (été 2003) été vendu aux enchères, à Paris, au prix record de 15 000 euros ! Les titres en turc figurant sur le disque, écrits par Sezen Cumhur Önal et interprétés par Johnny, sont "Altin yüzük" ("Mon anneau d'or") et "Yesil gözlerin için" (curieusement traduit par "Ne joue pas ce jeu-là"). Ils ont été enregistrés à l'occasion de la tournée en Turquie, en 1966, du couple mythique formé par Sylvie Vartan et Johnny ! :-)
Décidément, on a vraiment tous en nous quelque chose de la Turquie ! ;-)

 


 
http://www.hurriyetim.com.tr/haber/0,,sid~5@tarih~2003-09-18-t@nvid~313720,00.asp

Rekor fiyata satılan 45'lik
18.09.2003

Büşra BOZOK/MAGAZİN SERVİSİ

Fransız rock yıldızı 60 yaşındaki Johnny Hallyday'in sözleri 37 yıl önce Sezen Cumhur Önal tarafından yazılan ‘‘Yeşil Gözlerin İçin’’ adlı Türkçe şarkıyı seslendirdiği 45'liği, geçtiğimiz ay ülkenin en ünlü müzayede evlerinden Bercy'de Palaris Omnisports'ta açık artırmaya çıkarıldı.

Koleksiyonerlerin büyük ilgi gösterdiği müzayedede plak, 15 bin Euro, yani yaklaşık 25 milyar lira ödeyen bir Fransızın oldu. Müzayede, ülkenin saygın gazetelerinden Figaro'nun kültür ilavesinde de duyuruldu. Haberde Sezen Cumhur Önal'ın adının geçtiği plak fotoğrafıyla birlikte yayımlandı. Taş plaklar dışında, bu miktarın bir 45'lik için şimdiye kadar ödenen en yüksek fiyat olduğunu söyleyen Sezen Cumhur Önal, olayın tescil edilmesi için Guinnes'se başvuracağını belirtti. Önal, şarkının doğuş öyküsünü ise şu sözlerle anlattı: ‘‘Onun sesi bu kadar coşkulu, bu kadar etkili olmasaydı, ben bu şarkıları yazamazdım. Johnny Hallyday müthiş bir aşıktı. Sylvie Vartan, sarı saçlı, yeşil gözlü, ufak tefek bu minyon Bulgar kızı, onu yüreğinden vurmuştu. Genç kuşağın hülyasındaki şarkıları süsleyen bu iki aşık, neredeyse simge olmuşlardı. Herkes bilir ki bu genç karı koca o zamanlar Paris'te aşkın markasıydı. Ben onları plaklarından tanımıştım. Sonra Paris'te karşılaştık. Güzel bir tesadüf eseri dost olduk. Bir defasında dostları Eddie Vartan, Long Chris ve Francis Dreyfus ile çalışırken Johnny'ye sordum: 'Sana Türkçe şarkı yazmak istiyorum, ne dersin?' Kahkahalarla güldü, 'Neden olmasın' dedi. Bu cevap Hallyday'in hayatındaki bir ilk sebebi oldu. Türkçe şarkı söylemeyi deneyecekti. Gecenin bir saatinde içerden Johnny'nin sesi duyuldu.’’ 


 

http://www.elegans.com.tr/63/haber016.html

SEZEN CUMHUR ÖNAL
Sarki Sözü Yazari

JOHNNY HALLYDAY'IN SÖYLEDIGI 45'LIK TÜRKÇE PLAK MÜZAYEDEYE ÇIKTI

Öyle sarkilar vardir ki, yasam boyunca pesimizi hiç birakmazlar. Sabahin ilk aydinliginda, yagmurun damlalarinda, kimi zaman da denizin köpügünde daima, bütün diriligi ile karsimiza çikarlar.

Solmus yapraklarda veya açan çiçeklerde, daima o sarkilar vardir. Iste, benim Johnny HALLYDAY için yazdigim sarki, 40 yil sonra, ayni canlilikla çikti karsima. Nereden nereye... Sonbahardi... Aksamdi... Rüzgar hoyrat esiyordu. Basimda kavak yelleri esiyordu. Paris'te bir stüdyoda, dönemin en seçkin yorumcusu, yazdigim sarkiyi seslendiriyordu. Önemli bir olaydi bu.

Johnny HALLYDAY'in söyledigi bu sarki, yalniz bana degil, Türk pop müzigine de sans getirdi. 40 yil sonra Fransa'nin en ciddi gazetelerinden Figaro'da çikan haberde bakin ne yaziyor: "JOHNNY HALLYDAY CHANTE EN TURC". Bu sarkilari içeren bir 45'lik, bunca sene sonra, Paris'teki en büyük müzayede salonlarindan Bercy'de, Palais Omnisports'da satisa çikariliyor. Ve koleksiyonerler, bu plaga sahip olmak için 15.000 Euro (25 milyar TL) ödüyorlar. Dünyada ilk defa bir 45'lik plak bu fiyata satildi. Johnny HALLYDAY'in Türkçe sarkisi , bizim tüm yorumcularimizi etkiledi. O dönem baskaydi. Rahmetli aziz dostun Fecri EBCIOGLU'nun yazdigi sarkiyla yildizi parlayan ADAMO, henüz isim yapiyordu. "Her Yerde Kar Var" Tombe La Neige, yeni yeni isitiliyordu. ADAMO'nun adini ve sesini Türkiye'de radyoda ben duyurmustum. Ama EBCIOGLU, onun sesinde Türkçe sarkinin güzelligini kesfetmisti bir kere. O yil, Yeni Dünya, Frank SINATRA ve Ray CHARLES ile sarsilirken, Ingilizler Cliff RICHARD ve Beatles ile eglenirken,

Italyanlar Mina ve Domenico MODUGNO ile dansederken, Fransizlarin rüyalarinda Dalida, Françoise HARDY, Charles AZNAVOUR, Gilbert BECAUD ve Johnny HALLYDAY vardi. HALLYDAY, özellikle ezgilerle gençlik atesi olmustu. O tam bir gençlik atesiydi. Evrende insani neyin bekledigini kim bilebilir? Daha Istanbul'da plaklarini ilk dinledigim zaman Sylvie'ye de Johnny'de, onlara Türkçe sarki yazmayi kafama koymustum. Ama, insan her aklina koydugunu yapabilir mi? Johnny HALLYDAY'e Türkçe sarki söylemesini teklif ettigim zaman, nasil büyük bir mesuliyete davetiye çikardigimi bilmiyordum. Ona bunu teklif ettikten sonra aklim basima geldi.

Düsünün bir kez, Philips bir dünya markasi, Johnny HALLYDAY bir dünya yildizi olmak yolunda, sarkilari milyonlarca insanin rüyasi, kaderinde milyonlarca insanin alkisi var. Ama anlayacaginiz bir kere o yaydan çikmisti. Johnny bir kraldi. Ben de krala yakisani yapmaliydim. En güzelini yazmaliydim. 1966'da Rock evrenine, askla harmanlanan bir sarki armagan etmeliydim. Johnny HALLYDAY'in sesinde güzellesen sözcüklerde, hirçin da olsa, hoyrat da olsa, askin yankisi olmaliydi. Oldu da.

Sonbaharda Paris bir baskadir. Sararan solan bir dünyanin kapisinda duygu adina ne ararsaniz vardir. Siz duyguyu degil, duygu gelir sizi bulur. Gerçekten de kalemi kagidi elime alinca öyle oldu. Jonhy'nin bestesi "Ne Joue Pas Ce Jeu La" bir çirpida "Yesil Gözler Için" oldu. Oldu diyorum, çünkü Sylvie'nin, Johnny HALLYDAY'e bakan gözleri yesildi. O gözlerdeki sevgi yesildi. Bana, sadece onlarin asklarini yazmak kaldi.

O'nun sesi bu kadar coskulu olmasaydi, ben bu sarkilari yazamazdim. Bilir misiniz, Johnny HALLYDAY müthis bir asikti. Gözleri ve gönülleri kamastiran bir aski vardi: Sylvie VARTAN. Sari saçli, yesil gözlü, ufak tefek, minyon Bulgar kizi onu yüreginden vurmustu.

Genç kusagin hülyasindaki sarkilari süsleyen bu iki asik adeta simge olmuslardi. Herkes bilir ki, bu genç kari koca o zamanlar, Paris'te askin markasiydi.

Radyo günleri baskaydi. Ben onlari plaklarindan tanimistim, sesleriyle tanismistim. Sonra Paris'te karsilastik, dost olduk. Malum mesleklerin akrabaligi vardir. Johnny, sicak kanli bir insandi. Sylvie'de öyle. Bir süre, gecelerimiz, günlerimiz birlikte geçti. Sarki konustuk, sarkicilari konustuk, ülkelerimizi konustuk, özellikle Istanbul'u merak ediyorlardi. Ben onlara Istanbul'u anlattim, onlar da bana yasamlarini anlattilar.

Paris'te gazeteler onlari yaziyor, radyolar onlari çaliyor, TV'ler onlari gösteriyor. Ikisi de ünlü... Ikisi de aranan, alkislanan kisiler... Her yerde onlar var. Sov dünyasinin gözü kulagi olan, gençlik ve müzik dergisi, Salut Le Copain onlarla hayat buluyor. Yalniz Fransa'nin degil, tüm Avrupa'nin gözü onlarin üstünde. Gala, konser, basin toplantisi, TV programi, gazete, röportaj, fotograf çekimi derken, nefes alacak vakitleri yok. Johnny, bir yandan Philips için yeni bir albüm hazirliyor. Stüdyo çalismalari bir hayli yogun geçiyor. Her gece sarki söylüyor, Johnny sarki söylemiyor, adeta gürlüyor. Ne de olsa Rock hirçin bir müzik. Rock'in Fransiz yildizi da dogal olarak hirçin ve coskulu. Ben de vakit buldukça onlara katiliyorum. Bir defasinda dostlari Eddie VARTAN, Long CHRIS ve Francis DREYFUS ile çalisirken Johnny'ye sordum: "Sana Türkçe sarki yazmak istiyorum. Ne dersin?" Kahkahalarla güldü. "Neden olmasin?" dedi. Neden olmasin cevabi, Johnny HALLYDAY'in hayatinda ki bir ilkin de sebebi oldu. Kendi dilinin, Fransizca'nin disinda, yabanci bir dilde sarki söylemeyi deneyecekti. Türkçe söyleyecekti.

Içerden Johnny'nin beni çagiran sesi duyuldu: "Sezen gel baslayalim." Johnny HALLYDAY'in sesi hala kulaklarimda çinliyor. Sanki kaybolan bir zamana yeniden dönmüstü. Tam ümidimi kestigim zaman, Johnny'nin beni çagirdigini duydum. Stüdyoda Johnny'nin sarkilari ögrenmesi, tekrar tekrar okumasinin ne kadar sürdügünü bilmiyorum. Ama sabahin ilk aydinliginda çiktik disari. Birbirimize sarildik, kutladik. Gecenin yorgunlugunu unutmustuk. Biz uykuya giderken Paris, yeni bir güne uyaniyordu.

O günlerde, Sylvie, David'e hamileydi. David, bildiginiz gibi bugün 37 yasinda. Kocaman bir adam. Sarki yaziyor, sarki söylüyor, babasiyla çalisiyor. Anladigim kadariyla David HALLYDAY, hayirli bir evlat. Tam anasinin babasinin evladi. Babasina yazdigi sarkilarla, Johnny HALLYDAY, stadyumlari salliyor. Zamani yakalamak diye iste buna denir. Parc de Prince Stadyumunda baslayan 60. yas konserlerinde, Johnny HALLYDAY'in sesinde oglu David'in sarkilari var. Sylvie dostuma da, o zamanlar sarki yazacaktim ama olmadi. Bakarsiniz birgün o da olur. Yasam bu. Çünkü, o da dünkü gibi, bugün de iyi bir sarkici.

Ama bana göre, 2003'de Paris'te Palais Omnisports'da yapilan bir müzayede de 37 yil önce söyledigi, Türkçe sarkinin bir 45'lik plaginin, 15.000 Euro'dan satildigini duymus olsa, eminim sevgili dostum Johnny HALLYDAY, hepimizden çok sevinirdi.

Belki birgün yine karsilasirsak, simdiden ona ne soracagimi biliyorum: "Sana yine Türkçe sarki yazmak istiyorum, ne dersin?" Eski ve ünlü dostum Johnny HALLYDAY'in ne cevap verecegini adim gibi biliyorum: "Neden olmasin Sezen?"


Ünlü Fransız'dan Türkçe şarkı
http://www.aksam.com.tr/arsiv/aksam/2003/08/04/yasam/yasam8.html

Dalida ÖZATAY -

Söz yazarı Sezen Cumhur Önal'ın ünlü Fransız şarkıcı Johnny Hallyday için 35 yıl önce yazdığı iki Türkçe parçanın bulunduğu plak bugün paylaşılamıyor. Figaro dergisinin haberine göre Paris'in ünlü müzayede salonunda satışa sunulan plağın fiyatı 8-10 bin euro'dan açık artırmaya sunulmuş.

Türk Pop Müziğinin önemli isimlerinden Sezen Cumhur Önal, yıllar önce Paris'te tanıştığı Fransız şarkıcı Johnny Hallyday için iki Türkçe şarkı sözü yazmıştı. Önal'ın şarkılarının bulunduğu 35'lik plak bugün Paris'te müzik koleksiyoncularının ilgisini çekiyor. Herşey Önal'ın Johnny Hallyday ve eşi Sylvie Vartan'la yıllar önce Paris'te tanışmalarıyla başlıyor. Hollyday'e Türkçe şarkı yazmayı teklif eden Önal, olumlu yanıt alınca "Altın Yüzük" ve "Yeşil Gözleri İçin" adlı iki parça yazmış. Fransız sanatçı, Türkçe sözlü şarkıları seslendirdikten sonra plak şirketi Philips yetkilileri şaşırsalar da izleyiciden çok alkış alıyor.

Aradan geçen yıllardan sonra bugün 60'ıncı yaş gününü konserlerle kutlayan Johnny Hallyday'in seslendirdiği iki parça yeniden gündeme geldi. Çünkü o yıllarda seslendirilen bu şarkıların bulunduğu plak, özellikle müzik koleksiyoncularının çok ilgisini çekiyor. Le Figaro gazetesinin Scope adlı ekinde çıkan haberde Paris'in en büyük müzayede salonlarından Palais Omnisports'da plak satışa çıkarılıyor ve 15 bin euroya alıcı buluyor. Tanju Okan, Ertan Anapa, Berkant, Özdemir Erdoğan, Kamuran Akkor ve Gönül Yazar gibi isimlerle çalışan Önal, Avrupa'daki pek çok sanatçıya Türkçe sözlü şarkılar yazdı. Peppino Di Capri, Sach Dizel, Los Machucambos ve Migbel Amador; Önal'ın yazdığı Türkçe şarkıları seslendirdi.